|
|
 |
|
KONYA HAKKINDA |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Konya Hakkında
|
İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yerlerinden biri olan ve tarih akışı içerisinde birçok medeniyetin izlerini bağrında taşıyan Konya, adeta bir müze şehir hüviyetindedir.
Sayısız tarih, kültür ve doğal zenginliklerine sahip olan Konya yetiştirdiği İslam büyükleri ile de tanınmaktadır. Konya tarih boyunca belli başlı yollar üzerinde yer almıştır. Tarihi İpek Yolu'nun en önemli ticaret ve konaklama merkezlerinden birisi olmuştur. |
Konya Nasıl Gidilir |
Karayolu |
Konya'dan Türkiye'nin her yerine karayolu ile ulaşım mümkündür. Şehir merkezinden 15 km uzaklıktaki otogara dolmuş, tramvay ve taksi ile ulaşılabilir.
Otogar Tel:(+90-332) 461 20 31-512 40 20 |
|
|
Demiryolu |
Şehiriçi minibüsleriyle ilin her yerinden gara ulaşım sağlanmaktadır.
İstasyon Tel : (+90-332) 322 36 70
|
|
|
Havayolu |
Her gün karşılıklı Konya-İstanbul, İstanbul-Konya seferleri yapılmaktadır. Şehir merkezinden Havaalanına THY servisleri ile ve taksi ile ulaşılabilir.
Havalimanı Tel : (+90-332) 239 13 40
|
|
|
|
Gezilecek Yerler |
Antik Kentler |
|
Çatalhöyük |
Konya'ya 60 km uzaklıktadır. Arkeolojik kazılar devam etmektedir. En erken yerleşim katı M.Ö.5500 yıllarına tarihlenmektedir. İnsanlık tarihinde ilk yerleşme, ilk ev mimarisi, ilk kutsal yapı Çatalhöyük'te olmuştur. Yapılarda kullanılan malzeme kerpiç, ağaç ve kamıştır. Bulunan bazı eserler Konya Arkeoloji Müzesine teslim edilerek bir kısmı teşhir edilmektedir. |
|
|
Kilistra Antik Kenti |
Konya'nın güney batısında 55 km. mesafededir. Kral yolu üzerinde bulunan ve İsa'nın havarilerinden Saint Paul'ün ilk vaaz verdiği yerlerdendir. Arkeolojik kazıları devam eden bölgede Hac Plank Şapel, Sümbül Kilise, Çiftli Sırahane, Büyük Su sarnıcı gibi yerler ortaya çıkarılmıştır. |
|
|
Sille Aya-Elana Kilisesi |
Sille şehir merkezine 8 km. mesafede bir yerleşim yeridir. M.S. 327 senesinde Bizans İmparatoru Constantin'in Annesi Helena, Hac için Kudüs'e giderken Konya'ya uğramış ve ilk Hıristiyanlık çağlarına ait oyma mabetleri görmüş, burada bir mabet yaptırmaya karar vermiştir. Kilisenin vaaz kürsüsü ve duvarlardaki renkli figürler birer sanat şaheseridir. |
|
|
|
|
Anıtlar
|
Eflatunpınar |
Eflatunpınar, Hititler döneminde kurulmuş kutsal Hitit Anıtıdır. Beyşehir'e 22 km. mesafededir. Anıt, göğü taşıyan ve yerle gök arasında ilişki kuran Tanrıları tasvir etmektedir. |
|
|
Fasıllar Anıtı |
Dünyanın en büyük kaya anıtlarından biridir. Fasıllar Anıtı, tanrıyı bir dağ tapınağında iki arslan arasında gösterir. |
|
|
Eflatunpınar Hitit Anıtı |
Konya- Beyşehir ilçesindedir. Anıt bir su kaynağının kenarında dikdörtgen taşlar üzerinde kabarmalardan oluşmaktadır. Niteliğini koruyan kabartmalar ön kısımda 14 adet taş bloklar üzerine oyulmuştur. |
|
|
İvriz Kabartması |
Halkapınar ilçesinde İvriz köyündedir.Hititler tarafından yapılmış bir kabartmadır. |
|
|
|
|
|
Kubad-Abad Sarayı |
Beyşehir gölünün güneybatısında yer almaktadır. 1226- 1236 yıllarında yaptırılmıştır. Türk Saray Külliyesinin en eski örneğidir. |
|
|
Zazadin Han |
Konya-Aksaray yolunun 25. km.dedir. 1236 yılında yapılmıştır. |
|
|
Horozlu Han |
Konya-Beyşehir yolu 44 km.dedir. Kışlık ve yazlık olarak iki tipte yapılmıştır. |
|
|
Obrukhan |
Konya-Aksaray yolundadır. Tipik bir Selçuklu Hanıdır. |
|
|
|
|
MEVLANA TÜRBESİ VE DERGAHI (Merkez)
|
|
Türbenin çekirdeği 1230 yılında, Mevlana'nın babası Sultan-ul Ulema Bahaeddin Veledin vasiyeti üzerine buraya gömülüp, üzerine basit bir türbe yapılmasıyla oluşmuştur. Mevlana'nın ölümünden sonra ise Pervane Muiniddin ve karısı Gürcü Hatun tarafından buraya bir türbe yaptırılmıştır. Türbe daha sonra dini ve sosyal işlevli mimari eklemeler yapılarak günümüzdeki şekliyle bir Mevlevi dergahı haline getirilmiştir. Mevlana'nın ölümünden sonra yani 1273 yılından itibaren imarına başlanan dergah Cumhuriyetten sonra müze haline dönüştürülmüştür. Müzede Mevlana ve diğer Mevlevilere ait veya çeşitli yollarla dergaha gelmiş değerli yazmalar, hat ve tezhip örnekleri, maden cam ve ahşap eserler ile Mevlevi musikisi enstrümanları, halı ve kilimler sergilenmektedir.
Türbenin en ilgi çekici kısmı Hz. Mevlana ve oğlu Sultan Veledin kabirleri üzerinde yükselen Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) dir. 1396'da Selçuklular döneminde Mimar Bedreddin'in yaptığı kubbe yeşil çinilerle kaplıdır. Türbenin içi alçı rölyef, kalem işi nakış ve yazılarla süslenmiştir. Hz. Mevlana'nın sandukası dönemin ahşap işçiliğinin üstün örneklerindendir. Ancak bu yüksek sanduka şu an babası Sultan-ul Ulema Bahaeddin Veledin üzerinde bulunmaktadır.
Türbenin kuzeyinde XVI. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Semahane (Mevlevi ayinlerinin, semanın yapıldığı yer) ve mescid kısımları yer alır. Şeb-i Aruz Havuzu ise dergah mutfağının önündedir. Mevlana'nın ölüm yıldönümlerinde, Şeb-i Aruz (Düğün Günü) olarak adlandırılan günlerde havuz etrafında sema töreni yapılır. Hz. Mevlana ölümü Tanrıya kavuşma yani, düğün olarak tanımlandığından bu günler de düğün olarak değerlendirilir. Hz. Mevlana her şeyden önce tam bir insan dostu, barış taraftarı ve büyük bir yol göstericidir. |
|
ALAADDİN CAMİ (Merkez)
|
Konya'da Alaaddin Tepesindedir. XII. yüzyıldan kalan ilk Selçuklu eseri Alaaddin Cami'nin zamanla değişen planı, organik bir bütün değildir. İlk caminin abanoz ağacından 1155 tarihli şahane minberinde Sultan Mesut ve II. Kılıçaslan'ın kitabeleri bulunmakta, Ahlatlı usta Mengümberti'nin adları yazılıdır. |
|

Kitabeli tarihli en eski Selçuklu eseri olan böyle bir minberin sanat değerine uygun bir mimaride yapılması gereken camide, iki farklı devir göze çarpar. Kitabeli tarihli en eski selçuklu eseri olan böyle bir minberin sanat değerine uygun bir mimaride yapılması gereken camide 2 farklı devir göze çarpar. Klasik Türk Camilerinin mihrap önü kubbesi ve düz çatılı eyvanı ile doğuda sürunlar üzerine 6, batıda 4 paralel nef bir araya gelmiştir.
|
AZİZİYE CAMİ (Merkez)
|
|
1676'da Mustafa Paşa'nın yaptırdığı ilk yapı 1867'de yanınca, Abdülaziz ve annesi Pertevniyal Hatunun yardımlarıyla 1872'de günümüze ulaşan cami yaptırılmıştır. |
|
İNCE MİNARELİ CAMİ VE MEDRESE (Merkez)
|
|
Alaaddin Tepesinin batı eteğinde olan medrese 1260'da Selçuklu Veziri Sahip Ata tarafından yaptırılmıştır. Taç kapının görkemli görünüşüne karşın, yalın, süslemesiz bir yapıdır.
Selçuklu mimarisinin kuvvetini gösteren taş işlemeler, Fransız gotiğinden beri en asil sanatı göstermektedir. |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 2 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! |